Erken bebeklik dönemi

Yenidoğan bebekle hastaneden taburcu olarak eve gelmek yeni ebeveyn/ler için oldukça heyecanlı ama bazen biraz da endişe verici bir dönemdir. Dış dünyaya uyum sağlayan bebek kadar bebekli hayata uyum sağlayacak erişkinleri de değişiklikler beklemektir. Bebeğin primer bakımından sorumlu olan annenin kendisinin ve bebeğin adaptasyonu için şu tavsiyelere uyabilir:

sleeping newborn- uyuyan yenidogan.jpeg
  • Bebekle ilgilenmek 7 gün 24 saat süren bir iştir. Bebek ve anne iyice tanışana kadar anne için bilinmezlerle dolu bir süreç devam edecektir. Yeni doğan bebek ihtiyalarını sıklıkla ağlayarak anlatacaktır. Anne günden güne bebeğin farklı durumlarda farklı sesle ağladığını anlamaya başlayacaktır. Örneğin açlık ağlaması uykusuzluk ağlamasından, gaz ağlaması altının kirli olduğundaki ağlamadan ayırt edilebilir. Burda tek gerekli olan bebekle yakın ilgilenmek ve keyifle bu yeni insanı tanımaya çalışmaktır.

  • Uyku düzeni ve beslenme düzeni için acele edilmemelidir. İlk üç ay bebeğin taleplerine göre beslenme düzenlenmelidir. Ağlayan bebeğe ilk olarak hep meme sunulmalıdır. Beslenme başlangıçlarının arasında en fazla 3 saat olmalı ve ilk bir ay 4 saat geçirilmemelidir. Bebek bu şekilde günde en az 8 defa amzirilmeli, kendi isteğine bağlı olarak gerekirse daha da sık beslenmelidir. Gece beslenmelerinin kesilmesi de zamanla gelişecektir. Bebeği ağlatarak erken dönemde düzene sokmaya çalışmak, ileriki dönemde fizyolojik ve psikolojik istenmeyen sonuçlara yol açabilir.

  • Kültürümüzün güzel adetlerinden biri olan “Lohusalık” döneminden annelerimiz en fazla şekilde faydalanmalıdır. Doğumdan sonra 6 hafta lohusa yatağının açık tutulması, anne ile bebeğin ilk 6 hafta pek yalnız bırakılmaması aslında tıbben de doğru yaklaşımlardır. Günümüzde doğum yapan anneler doğumdan sonra hızla sosyal hayatlarına dönmeye gayret ederek aslında kendileri ve bebekleri için çok kıymetli olan lohusalık döneminin tadını çıkarmayı ihmal edebilmekteler. Oysa doğum sonrası olan bu döneme “Bebekle Balayı Dönemi” olarak bakmak belki daha sempatik olacaktır. Anne ve bebeğin birbirlerine senkronize olması, aralarındaki bağın hızla kurulmasına yardımcı olur. Annenin her ihtiyacı olduğunda dinlenmesi, bebek uyurken onun da uymayı denemesi ve diğer işleri başkalarının takip ederek anneye yardımcı olunması işlerin daha kısa sürede yoluna girmesine yardımcı olacaktır.

Sosyal destek doğum sonrası annenin kendisini toparlaması, bebek ile bağını hızla kurması, doğum sonrası hüzünden sıyrılması ve anne sütü ile beslenmenin oturması için önem taşır. Özellikle ilk kez anne olan kadınlar bazen hassasiyet göstererek dış yardımı reddedebilmekte ve yardım almadan düzen oturtmaya çalışarak ek yük sırtlanmaktadırlar. Lohusalık dönemindeki kadın yardım istemekten çekinmemelidir. Bu dönem fizyolojik olarak da bir iyileşme ve güçlenme dönemidir ve yardım istemek sürecin doğal bir gereğidir. Kommün hayattan uzak olan şehirli kadın için doğuma hazırlanma kadar doğum sonrası sosyal destek ağını oluşturmak da üstünde durulması gereken bir konudur.

 

“Bir çocuğu büyütmek için bir toplum gerekir”

Afrika Atasözü

Next
Next

Süt çocuğuyla tatil